Kaliteli nefes almak sağlığımız için çok önemlidir. Sağlıklı bir nefesin ilk şartı da, sağlıklı bir burundur. İnsanda fizyolojik olan, burundan nefes almaktır. Ağızdan soluk alıp vermek, tüm üst ve alt solunum yollarında kurumaya neden olur. Bu durum farenjit, larenjit, bronşit ve astım gibi birçok hastalık için hazırlayıcı etkendir. Sağlıklı bir burunda, burun orta duvarı (nasal septum) düzgün ve burun etleri normal büyüklükte olmalıdır.
Burun deliklerini ve burun boşluğunu birbirinden ayıran, arkada genize kadar uzanan, ortadaki bölmeye burun orta duvarı (nasal septum) adı verilir. 8-10 cm uzunluğunda olan septum, burnu taşıyan en temel yapılardan biridir. Septumun ön kısmı sağlam ancak bükülebilir bir kıkırdaktan, geride kalan kısmı ise kemikten oluşur, üzeri deriye benzeyen mukoza ile kaplıdır. Burun boşluğunun her iki tarafında ise burun eti (konka) adı verilen, burun salgısını sağlayan ve burun fizyolojisinin devamı için gerekli olan, kemik ve yumuşak dokudan oluşan yapılar bulunur. Bu organlar her iki yanda, alt orta ve üst olmak üzere altı adettir.
İdeal koşullarda septumun orta hatta, konkaların normal büyüklükte ve burun boşluklarının eşit genişlikte olması gerekir. İnsanların %70’inde septum tam olarak orta hatta değildir, ancak çoğu zaman rahatsızlık vermez ve böyle bir problemin farkına varılmaz. Septum orta hattan saparak havayolunu tıkayacak şekilde eğrilirse, buna nasal septum deviasyonu (burun orta duvarının eğriliği) adı verilir. Burun septumundaki bu eğrilikler, burun tıkanıklığının en sık nedenidir. Burun tıkanıklığının sık karşılaşılan diğer nedeni ise, burun eti büyümesidir (konka hipertrofisi). Alt konkaların büyümesi sonucunda burun tıkanıklığı, orta konkaların büyümesi sonucunda ise sık tekrarlayan sinüzitler gelişir.
Septum deviasyonu, doğum sırasında yüzün dar anne rahminden çıkarken basılması, yüz kemiklerinin gelişimi sırasında septumun aşırı büyümesi, septumun kemik ve kıkırdak kısımlarının farklı hızda gelişmesi veya bebeklik ya da küçük çocukluk döneminde buruna gelen, hatırlanmayan çarpma ve darbeler sonucunda oluşur. Septum normalde olması gereken düzlüğünü kaybeder, “S” ya da “C” şeklinde yamulur, bir tarafa ya da bazen her iki tarafa doğru eğilir. Septum deviasyonu ne kadar fazlaysa, burun tıkanıklığı da o kadar fazladır. Tıkalı olmayan taraftan soluk alınabildiği için, hastalar ilk zamanlarda bunun farkına varmazlar. Ancak zamanla, normal tarafta reaksiyon olarak konka büyümeleri oluşur ve sonuçta her iki burun deliğinden de hava geçişi azaldığından, burun tıkanıklığı belirgin hale gelir. Konka hipertrofisi ise, alerji, septum deviasyonuna bağlı reaksiyon ve yapısal bozukluklar sonucunda oluşur.
Septumdaki eğrilik, burnun dış görünüşünü de bozarak “eğri burun” oluşmasına sebep olur. Eğri burun, kişinin kendine güvensiz ve çekingen olmasına neden olur. Septum deviasyonunun en sık rastlanan belirtisi tek veya çift taraflı burun tıkanıklığı ve buna bağlı burundan nefes alma güçlüğüdür. Burun tıkanıklığı geceleri daha fazla hissedilebilir, rahat bir uyku uyunamaz, horlama artar. Hastayı rahatsız eden diğer şikayetleri, başağrısı, çabuk yorulma, gündüz yorgunluğu, ağız kuruluğu, ağız kokusu, tekrarlayan burun kanamaları, burunda kabuklanma, koku alma yetersizliği, geniz akıntısı, öksürük, tekrarlayan sinüzit, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Konka hipertrofisinin belirtileri ise tek veya çift taraflı burun tıkanıklığı, horlama ve tekrarlayan sinüzitlerdir.
Burun estetiği için başvuran hastaların önemli bir bölümünde, septum deviasyonu ve / veya konka hipertrofisi de bulunabilir. Bu nedenle ameliyat öncesi nefes alıp vermekle ilgili bir sorun olup olmadığı, hem sorgulayarak, hem de rinoskopik ve endoskopik muayene ve tomografik inceleme ile tespit edilmelidir. Deviasyon ve konka cerrahisi, estetik burun ameliyatının ayrılmaz bir parçasıdır. Estetik burun ameliyatında eğrilik düzeltilemezse ne burun tıkanıklığı düzelir ne de güzel bir burun ortaya çıkar.
Burun septumunda yüz kemiklerinin gelişimini belirleyen merkezler vardır. Bu merkezleri ve yüzün kemik gelişimini bozmamak için, septum deviasyonu cerrahisi erkeklerde 17, kadınlarda 16 yaşından önce yapılmaz. Lokal veya genel anestezi altında yapılan ve septoplasti adı verilen bu cerrahi teknikte, burun delikleri içinden yapılan kesilerle septum, olması gereken orta hattaki pozisyonuna getirilir. Eğri olan septum bölgeleri mukozaya zarar vermeden ve kıkırdak desteği korunarak düzeltilir. Amaç septumu çıkarmak değil, eğikliği düzeltmektir. Genellikle 1-1.5 saat süren ameliyat sonunda buruna hava yollu silikon tamponlar konur ve yaklaşık 48 saat yerinde bırakılır. Hasta genellikle aynı gün evine yollanır. Estetik bir işlem yapılmadığı takdirde, deviasyon ameliyatı sonrası morluk ve şişlik görülmez. Tamponlar çıktıktan sonra hasta normal hayatına devam eder. Yaklaşık iki hafta içinde iyileşme tamamlanır. Burun içinde çalışıldığı için dışarıda herhangi bir ameliyat izi olmaz.
Konka hipertrofisi tedavisinde kullanılan son yöntem radyofrekansla küçültme ameliyatıdır. Radyo dalgaları veren bir cihazla, mukoza dokusu korunarak konkaların içine girilir. Mukoza altındaki süngerimsi submüköz kavernöz doku, kontrollü yakılarak yeterli küçültme sağlanır. Bu girişim lokal anestezi altında yapılır ve ameliyat sonrası kanama ender olduğu için bir tampon da konulmaz.